Dur bakalım neresinden başlıyayım.. Evet en güzel yerinden başlıyayım, güzel blog dostlarımın bana özel olarak yaptırdığı hediyeden :) Herkes gibi bende hediye almayı çok severim ama eğer bu hediye sadece bana özelse ve el emeği göz nuruysa, işte o hediyeye aşık olurum! Ve ben cumartesi günü hediyeme aşık oldum!
Bize bahane lazımdı aslında; Hoşgeldin Bibi ile başladık toplanmaya, sonra Fadime'ye yeni ev hayırlısına gittik, eee şimdi de benim atölyenin hayırlısını yapalım dedik.. Bunların hepsi biraraya gelme bahanesi ötesi yok.. Toplanalım, kaynatalım, kahkahalarla evlerimizi şenlendirelim asıl amaç bu.. E birde malum hepimiz yemeğe düşkünüz, bu durumda daha başka bahane yok :) Toplanalım, yiyelim, eğlenelim..
Aslında plan atölyenin bahçesinde kır sofrası kurmaktı. Ama gel gör ki son zamanlarda havanın bize yapmış olduğu oyun üzerine bahçede ancak çamurdan kekler yapılır dedik soluğu terasta aldık.. Kendimizi açık havadan mahrum etmedik ve terasımın bu yaz sezonu açılışını yaptık. Bahçenin ortancaları, terasımın sardunyaları, arka fondaki domates, salatalık, biber ve tazecik naneler arasında terasda mini kır soframızı kurduk.. Rengarenk, cıvıl cıvıl, ışıl ışıl bir havada çook çook keyifli bir gün geçirdik..
Her zamanki toplanmaların aksine bu sefer menüyü gerçekten hafif tuttuk. Miğdeyi fazla yormayan ama doyurucu, nefis yaz salataları sofrayı renklendirdi. Benim favorim Selen'in sirkeli patlıcan salatasıydı itiraf ediyorum.. O yoğun sirke ve sarımsak kokusu bir sebzeye bu kadar mı yakışır! Nasıl ferah nasıl hafif! Ve en güzeli sonrasında insanın ağzında sarımsak kokusu bırakmadığı için doya doya yiyebiliyorsun :) Bu sefer kısır kraliçemiz canım Mügem ben kısır yapmayacağım deyince, ee kısırsız sofrada olmayınca, Esra bu işe el attı. Ve bize tazecik biberlerle süslenmiş nefis bir kısır ikram etti..
Salatalara eşlik etmesi için taze köy ekmeği koydum ben sofraya. Ama ekmeğe kim bakar Pınar'ımın nefis zeytinezmeli çörekleri varken.. Allahım kaç tane yediğimi hatırlamıyorum ama en son bir tanesini koparmış tabağımdaki sirkeli patlıcanın suyunu sıyırıyordum! O kadar yani!
Çoğunluğun favorisi olduğu gibi benim içinde top üçte yer alan tavuk salatası sevgili bahanemden. İçindeki yoğurt mayonezi kıskandırırcasına hafifletmiş salatayı. Tazecik mısırlar ve göbek salata.. Otur bir kaseyi ye banamısın demezsin, getir bir kase daha dersin :) O derece yani! Eee benimde klasiklerim arasına girdi hardallı patates salatası, bu sefer farklılık olarak mayonez, kuru soğan ve kornişon koydum.. Yumuşak patateslerin yanında çıtır çıtır bir lezzet oldular.
Vee gelelim benim her zaman tercih ettiğim tatlı büfesine :) Evet büfesi diyorum çünkü onun sofrasını ayrı kurdum. Hakkını vermek lazımdı öyle kıyıda köşede sıkışamazlardı.. Başlı başına bir servisi hakediyorlardı. Bu sefer Berceste bize sürpriz yapıp tatlısını yapıp geldi. Tam yaz tatlısı hemde vişneli bisküvili muhallebi. Hünerlim canım Mügemde açık pasta gibi kayısılı turta yapmıştı. Kayısılarında tatlılarından seçmiş hepsi birarada öyle güzel bir lezzet oluşturmuşlardı ki.. Kocaman bir dilim yedim suçluyum :)
Ajanım sanatını konuşturup harika şekerden çiçeklerin süslediği kocaman eklerle katıldı aramıza. Kendisininde dediği gibi bizi deneme tahtası gibi kullansada biz hiç şikayetçi değiliz bu durumdan. Sözünü verdiği fıstıklı ekleri bekliyorum ben hala.. Onlar gelene kadar bu olağanüstü çikolatalı pastacıklarda iş görür hakkını yemeyeyim :)) Münevver ablam ne yapsa güzel yapıyor yahu.. Yani elinden o kadar çok şey yedim birinide beğenmediğim olmadı. Bu kadarmı güzel yapılır herşey.. Limonlu barlar tam yazlıktı. Freş çıtır çıtır.. Her ısırışta ayrı bir keyif..
Ahhh makaronlar ahhh... Münevver ablamın bana sürprizleri.. Her ısırığımda gözlerimi kapatıp ayrı dünyalara gittiğim bir lezzet. Çok farklı yerde makaron yedim ama böylesini yemedim. Fıstıklısı, hibiskuslu ve şeftalilisi.. Ama itiraf ediyorum benim favorim diğer arkadaşlarımdan sakladığım kahveliler :) Evet onları tamamen kendime sakladım sofraya çıkarmadım.. Kötümüyüm kötüyüm.. Paylaşamayacak kadar kıymetlilerdi benim için! Canım Ablam zahmetin için emeğin için ne kadar teşekkür etsem azz!!!!
Her toplanmada olduğu gibi fotoğraflar gene Pınar ve Müge'den :) Bende elimi kolumu sallayarak hazıra kondum.. yok yok söz bir dahakine kendi fotoğraflarımı kendim çekeceğim :)
Sokaktan gelen müzik sesiyle, bebişlerin kıkırdamalarıyla, kızların kahkahalarıyla harika harika harika bir cumartesi geçirdim.. Hepinize ne kadar teşekkür etsem, ne kadar ellerinize sağlık desem az gelir! Evimi şenlendirdiğiniz, mideme bayram ettirdiğiniz, herşeyden öte bu yoğun günlerimde ruhumu dinlendirdiğiniz için çoooooooooook teşekküürrlllerrr!!!