30 Haziran 2010 Çarşamba

Özel Pastam Atölyesi Hayırlı Olsun...

Hediyem Ortanca

Dur bakalım neresinden başlıyayım.. Evet en güzel yerinden başlıyayım, güzel blog dostlarımın bana özel olarak yaptırdığı hediyeden :) Herkes gibi bende hediye almayı çok severim ama eğer bu hediye sadece bana özelse ve el emeği göz nuruysa, işte o hediyeye aşık olurum! Ve ben cumartesi günü hediyeme aşık oldum!
Bize bahane lazımdı aslında; Hoşgeldin Bibi ile başladık toplanmaya, sonra Fadime'ye yeni ev hayırlısına gittik, eee şimdi de benim atölyenin hayırlısını yapalım dedik.. Bunların hepsi biraraya gelme bahanesi ötesi yok.. Toplanalım, kaynatalım, kahkahalarla evlerimizi şenlendirelim asıl amaç bu.. E birde malum hepimiz yemeğe düşkünüz, bu durumda daha başka bahane yok :) Toplanalım, yiyelim, eğlenelim..
Aslında plan atölyenin bahçesinde kır sofrası kurmaktı. Ama gel gör ki son zamanlarda havanın bize yapmış olduğu oyun üzerine bahçede ancak çamurdan kekler yapılır dedik soluğu terasta aldık.. Kendimizi açık havadan mahrum etmedik ve terasımın bu yaz sezonu açılışını yaptık. Bahçenin ortancaları, terasımın sardunyaları, arka fondaki domates, salatalık, biber ve tazecik naneler arasında terasda mini kır soframızı kurduk.. Rengarenk, cıvıl cıvıl, ışıl ışıl bir havada çook çook keyifli bir gün geçirdik..

Sofram

Her zamanki toplanmaların aksine bu sefer menüyü gerçekten hafif tuttuk. Miğdeyi fazla yormayan ama doyurucu, nefis yaz salataları sofrayı renklendirdi. Benim favorim Selen'in sirkeli patlıcan salatasıydı itiraf ediyorum.. O yoğun sirke ve sarımsak kokusu bir sebzeye bu kadar mı yakışır! Nasıl ferah nasıl hafif! Ve en güzeli sonrasında insanın ağzında sarımsak kokusu bırakmadığı için doya doya yiyebiliyorsun :) Bu sefer kısır kraliçemiz canım Mügem ben kısır yapmayacağım deyince, ee kısırsız sofrada olmayınca, Esra bu işe el attı. Ve bize tazecik biberlerle süslenmiş nefis bir kısır ikram etti..

Selen'in Sirkeli Patlıcanı Esra'nın Kısırı

Salatalara eşlik etmesi için taze köy ekmeği koydum ben sofraya. Ama ekmeğe kim bakar Pınar'ımın nefis zeytinezmeli çörekleri varken.. Allahım kaç tane yediğimi hatırlamıyorum ama en son bir tanesini koparmış tabağımdaki sirkeli patlıcanın suyunu sıyırıyordum! O kadar yani!

Salatalar Pınar'ın Zeytinezmeli Açması

Çoğunluğun favorisi olduğu gibi benim içinde top üçte yer alan tavuk salatası sevgili bahanemden. İçindeki yoğurt mayonezi kıskandırırcasına hafifletmiş salatayı. Tazecik mısırlar ve göbek salata.. Otur bir kaseyi ye banamısın demezsin, getir bir kase daha dersin :) O derece yani! Eee benimde klasiklerim arasına girdi hardallı patates salatası, bu sefer farklılık olarak mayonez, kuru soğan ve kornişon koydum.. Yumuşak patateslerin yanında çıtır çıtır bir lezzet oldular.

Müge'nin Tavuk Salatası Hardallı Patates Salatası

Vee gelelim benim her zaman tercih ettiğim tatlı büfesine :) Evet büfesi diyorum çünkü onun sofrasını ayrı kurdum. Hakkını vermek lazımdı öyle kıyıda köşede sıkışamazlardı.. Başlı başına bir servisi hakediyorlardı. Bu sefer Berceste bize sürpriz yapıp tatlısını yapıp geldi. Tam yaz tatlısı hemde vişneli bisküvili muhallebi. Hünerlim canım Mügemde açık pasta gibi kayısılı turta yapmıştı. Kayısılarında tatlılarından seçmiş hepsi birarada öyle güzel bir lezzet oluşturmuşlardı ki.. Kocaman bir dilim yedim suçluyum :)

Berceste'nin Sütlü Tatlısı Müge'nin Kayısılı Turtası

Ajanım sanatını konuşturup harika şekerden çiçeklerin süslediği kocaman eklerle katıldı aramıza. Kendisininde dediği gibi bizi deneme tahtası gibi kullansada biz hiç şikayetçi değiliz bu durumdan. Sözünü verdiği fıstıklı ekleri bekliyorum ben hala.. Onlar gelene kadar bu olağanüstü çikolatalı pastacıklarda iş görür hakkını yemeyeyim :)) Münevver ablam ne yapsa güzel yapıyor yahu.. Yani elinden o kadar çok şey yedim birinide beğenmediğim olmadı. Bu kadarmı güzel yapılır herşey.. Limonlu barlar tam yazlıktı. Freş çıtır çıtır.. Her ısırışta ayrı bir keyif..

Ayşem'in Profiterolü Münevver Abla'nın Limon Barı

Ahhh makaronlar ahhh... Münevver ablamın bana sürprizleri.. Her ısırığımda gözlerimi kapatıp ayrı dünyalara gittiğim bir lezzet. Çok farklı yerde makaron yedim ama böylesini yemedim. Fıstıklısı, hibiskuslu ve şeftalilisi.. Ama itiraf ediyorum benim favorim diğer arkadaşlarımdan sakladığım kahveliler :) Evet onları tamamen kendime sakladım sofraya çıkarmadım.. Kötümüyüm kötüyüm.. Paylaşamayacak kadar kıymetlilerdi benim için! Canım Ablam zahmetin için emeğin için ne kadar teşekkür etsem azz!!!!

Münevver Abla'nın Makaronları Münevver Abla'nın Makaronları

Her toplanmada olduğu gibi fotoğraflar gene Pınar ve Müge'den :) Bende elimi kolumu sallayarak hazıra kondum.. yok yok söz bir dahakine kendi fotoğraflarımı kendim çekeceğim :)
Sokaktan gelen müzik sesiyle, bebişlerin kıkırdamalarıyla, kızların kahkahalarıyla harika harika harika bir cumartesi geçirdim.. Hepinize ne kadar teşekkür etsem, ne kadar ellerinize sağlık desem az gelir! Evimi şenlendirdiğiniz, mideme bayram ettirdiğiniz, herşeyden öte bu yoğun günlerimde ruhumu dinlendirdiğiniz için çoooooooooook teşekküürrlllerrr!!!

23 Haziran 2010 Çarşamba

Limonlu Sarımsaklı Tavuk

Limonlu Sarimsakli Tavuk

Sıcaklar kendini iyice hissettirdi.. Hissetmekte ne kelime vurdu geçti desem yeridir. Günde beş kere duşa girsem yetmiyor. Henüz Haziran ayında bu şekilde olacaksa Ağustos'ta sanırım buharlaşacağım :) Bu sıcaklarda ocak başında hele ki fırın başında fazla vakit geçirmek imkansız. O nedenle olabilecek en pratik en az doğrama gerektiren en çabuk pişen yemekleri yapmayı tercih ediyorum..

Ama o da neee! Yahu dur daha sıcaklarla ilgili yazı yazıyordum gümbüüürrrrr! Gök gürlemeye başladı.. Hatta gürlemekte ne demek yarıldı sanki!

Küçük kızını okuna gönderen anne, ani başlayan yağmurun ardından panikleyip kızının arkasından koşmuş.. Bir de ne görsün; kızı iki adım attıktan sonra kafasını gökyüzüne kaldırıp gülümsüyormuş. Sonra yeniden yürümeye devam ediyormuş.. Hemen koşmuş yanına;

- Yavrum neden gülümseyip duruyorsun, iyi misin?
- İyiyim, gökyüzü fotoğrafımı çekiyor ondan gülümsüyorum...

:) Eeee bizde tüm gece fotoğraflandık desenize.. :)))

Malzemeler (tarif net 425gr kitabından uyarlanmıştır)
  • 12 tane tavuk but
  • 1 baş (hüneriim bu senin için :P ) sarmısak. (evet yanlış yazmadım, bir sarmısağın tüm dişleri)
  • 1 adet limon
  • 1 çay bardağı zeytinyağ
  • 4 dal taze biberiye
  • tuz - karabiber
Yapılışı
  1. İki adet fırın torbasına tavukları altışar adet paylaştırarak koyun.
  2. Sarmısağın her bir dişini bıçağın arkasıyla ezin kabuğunu soymadan fırın torbalarına paylaştırın.
  3. Limonun yarısını sıkıp, yarısınıda halka halka doğrayıp torbalara paylaştırın.
  4. Kalan malzemeleri torbalara ilave edip her iki torbanında ağzını sıkıca bağlayın. Birer küçük delik açıp fırına verin.
  5. 180 derece fırında 40-45 dakika pişirin. Sıcak olarak servis edin..
Afiyet olsun..

10 Haziran 2010 Perşembe

Taze Kekikli Mantarlı Pilav

Taze Kekikli Mantarlı Pilav

Bundan çok uzun değil aylar evvel mantarı ağzıma koymazdım. Şaka değil! İçine mantar giren hiç bir yemeği bana yediremezdiniz. Hatta mantarlı pizzada minik minik mantarları bile ayırmak zorunda kaldığım günler vardı. O derece yani.. Neden bilmem çocukluğumdan beri ağzıma koymadığım tek yiyecekti mantar.. Şimdi düşünüyorumda ne büyük ahmaklık etmişim :))) İnsan kendini mantardan ve mantarlı lezzetlerden mahrum etmemeli. Hele ki etle, tavukla.. Hatta aslında en güzeli kahvaltıda omlette. :)

Taze Kekikli Mantarlı Pilav

Hani artık mantarı seviyorum ya, hemen hemen her yemekte kullanıyorum sanırım. Yakında evde mantar yasağı gelecek eşimden. Ama ne yapayım her şeye bu kadar mı yakışır yahu bu sebze. İşte bu pilavda yakıştığı harika lezzetlerden biri.. Oğlumun tam bir pilav ve makarnakolik olduğunu söylemeye gerek yok. Ama bu pilavı ayrı bir iştahla yedi sanki :)
Elbette pazardan aldığım tazecik kekik ve kocaman beyaz mantarların etkisi büyük bunda :) Aslında bu pilava dereotuda çok yakışır. Ancak henüz eşimi bu konuda ikna edebilmiş değilim. Bakalım ben mantara ikna oldum O'da dereotuna olur :P. Ama sebebi ne olursa olsun bu pilavı muhakkak deneyin derim. Gerçekten çok keyifle yiyeceğiniz bir yemek olacak..

Taze Kekikli Mantarlı Pilav

Malzemeler
  • 1 su bardağı pilavlık pirinç
  • 1 su bardağı tavuk suyu
  • 1 su bardağı kaynar su
  • 2 yemek kaşığı tereyağ
  • 1 yemek kaşığı zeytinyağ
  • 1 büyük boy kırmızı biber
  • 3 dal taze kekik
  • 5 adet orta boy beyaz mantar
  • tuz
Yapılışı
  1. Pirinci sıcak suyun altında yıkayın. Süzgeçe koyup süzülmeye bırakın. Eğer vaktiniz varsa 30 dakika tuzlu kaynar suda bekletebilirsiniz. Ama ben genelde hiç bekletmiyorum.
  2. Biberi ve mantarları yarım ay şeklinde doğrayın. Çokda küçültmeyin yerken lezzetini almak lazım.
  3. Geniş bir pilav tenceresinde yağları eritin. Biberi ve mantarları ilave edip yumuşayana kadar kavurun.
  4. İnce kıydığınız taze kekiğide ilave edip bir iki kere karıştırın.
  5. Pirinçleride tencereye ilave edip 5 dakika nazikçe karıştırarak kavurun. Çok sert karıştırmayın ki pirinçler kırılmasın.
  6. Tavuk suyunu ve kaynar suyu ilave edin.Arzu ettiğiniz miktarda tuz ilave edin. (ben silme 2 tatlı kaşığı kadar ekliyorum). Bir iki kere karıştırın. Kısık ateşte pişmeye bırakın.
  7. Pirinçler suyu çekene kadar (tencerenin ortasını tahta kaşıkla açtığınızda su kalmamış olmalı) pişirin. Ateşi kapatıp tencereyi bir sofra bezine sarın. Pilavı 15 dakika demlenmeye bırakın. Sıcak olarak servis edin.
Afiyet olsun...

8 Haziran 2010 Salı

Bezelye Çorbası

Bezelye Çorbası

Pazara gideliimm,
3kg bezelye alallıımmm,
pazara gidip bezelye alıp naapppaallım,
çoğunu buzluğa, azını çorbaya atallıım :))))

Eee bir pazara gittim ama cümbür cemaatt! Onu demedim dimi ben size :) Evet gerçekten cümbür cemaat gittik pazara.. Paşa, Hatice, eltim, Sıla :) Toplaştık hep beraber, arabaya doluştuk gittik.. Sabah Hatice "yazınızı okudum, ama bizi unutmuşsunuz" diye sitem edince, aaa dedim hakikaten sebzelerden bahsedince sizi unuttum :) Ee bu çorbanın hammaddeside pazardan olunca bahsetmeden olmaz bu sefer. Paşanın her sebzeye dokunması, hatta pazarcı amcadan salatalık almasıda olaydı :) Benimki salatalık manyağı da biraz! Gerçekten tabiri caiz! Tam bir salatalık canavarı, kütür kütür bayılıyor salatalık yemeye.
Bezelye çorbasını çoook uzun zamandır denemek istiyordum ama bir türlü fırsatım olmamıştı. Hazır tazelerden almışken, eee bir de OPY projesi varken, hemen açtım kitabı ve tarifi uyguladım.. Kitaptakı fotoğraftaki kadar yeşil olmadı, belkide tarifteki marulu koymadığımdan :) Ama onun dışında gerçekten başarılı bir tarif, bu kitaptan epey tarif uyguladım. Sırasıyla gelecek hepsi. Ve henüz beni yanıltmadı yazarın ellerine sağlık diyorum, kendi uyguladığım şekliyle tarife geçiyorum..

Malzemeler (net 425 gr kitabından uyarlanmıştır.)
  • 4 su bardağı taze bezelye
  • 2 yemek kaşığı tereyağ
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağ
  • 1 orta boy kuru soğan
  • 2 su bardağı kaynar su
  • 1 tablet tavuk bulyon ( eğer taze tavuk suyu kullanacaksanız 1 su bardağı tavuk suyu 1 su bardağı kaynar su kullanın, bulyon kullanmayın)
  • 2 su bardağı bezelye suyu
  • 1/2 bardak krema
  • tuz, karabiber
Yapılışı
  1. Bezelyeleri yıkayıp derin bir tencereye alın. Üzerine yeteri kadar su ilave edip hafif yumuşayana kadar kaynatın. Aşağı yukarı 20-25 dakika. Haşlandıktan sonra suyunu süzüp 2 bardak ayırın.
  2. Soğanı küp küp doğrayın.
  3. Tencerede yağları kızdırın.
  4. Soğanı ilave edip yumuşayana kadar kavurun.
  5. Bezelyeleri ilave edip bir iki kere karıştırın.
  6. Tavuk suyunu, tuzu ve karabiberi ilave edip karıştırın. Kaynamaya bırakın. Yaklaşık 20-25 dakika kaynatın.
  7. Blenderden geçirmeden önce bezelyelerden bir yemek kaşığı kadar servis yaparken süslemek için ayırın.
  8. Blenderden geçirip iyice pürüzsüz hale getirin.
  9. Kremayı ilave edip karıştırın. 5 dakika daha kaynatıp ocağın altını kapatın.
  10. Ayırdığınız bezelyeleri üzerine ekleyip, sıcak olarak servis edin.
Afiyet olsun..

2 Haziran 2010 Çarşamba

Zeytinyağlı Patlıcan Yemeği

Zeytinyağlı Patlıcan Yemeği

Tam 7 sene sonra, evet yanlış yazmıyorum, tam 7 sene sonra Çarşamba pazarına gittim :) İnanılır gibi değil dimi? Aslında daha da şaşılacak olan şey, her Pazar günü semtimde kurulan pazara gitmeyen benim, bu pazara gitmem.. Bundan teeee seneler evvel bir yazımda bahsetmişim pazara gitmeme alışkanlığımdan :). Ancak bugünden sonra yeniden fikir değiştiriyorum tembelliğin lüzumu yok! Hele ki her sebzenin mevsimi olan yaz geldiğinde..
Bu nasıl bir ziyafettir! Allahım her yeşilden sebze, taptaze mis gibi kokan meyveler.. 70 yaşındaki küfeci dayıyla beraber küfeyi doldurdumda doldurdum.. Bir ara baktım para bitmiş yoksa sanırım bir küfe daha dolardı :) Bir sonraki pazar manzaramda size dayıyıda o güzelim sebzeleride fotoğraflamayı düşünüyorum. Malum benim aldıklarım sanırım beni rahat bir ay götürür. Gerçi o kadar körpelerki patlıcanı kabağı çiğ çiğ yiyebilirim.. Hele o taze kekik ve fesleğen.. Ya da girit kabaklarım.. Amaaannn koşun pazaraaa koşun pazarraaaaa!!!

Zeytinyağlı Patlıcan Yemeği

Malzemeler
  • 5 adet kemer patlıcan (uzun ince patlıcanlar)
  • 2 adet kırmızı biber
  • 1 büyük baş kuru soğan (2 küçük soğan da olur)
  • 2 adet yeşil sivri biber (biraz acı olursa daha güzel oluyor)
  • 1 çay bardağı zeytinyağ (Ben her yemeğimde hakiki zeytinyağ kullanıyorum. Bizzat bahçesinden geliyor bana... Tazecik erken hasat hemde. )
  • tuz
  • 2 adet iri domates
Yapılışı
  1. Soğanları küp küp doğrayın. Geniş bir tencereye (ben teflon pilav tenceresi kullanıyorum) zeytinyağını ve bir tutam tuzu ekleyin biraz kızdırın. Soğanları ekleyin.
  2. Patlıcanları alacalı soyun. Küpler halinde doğrayın. İçi soğuk tuzlu su olan derin bir kaseye koyun. Soğanlar hafif yumuşayana kadar suda bekletin. Acı suyu çıksın.
  3. Kırmızı ve yeşil biberleride küpler halinde doğrayıp tencereye ilave edin. Hafif yumuşayana kadar kavurun.
  4. Patlıcanları süzüp temiz suda bi kere duruladıktan sonra tencereye ilave edin.
  5. Kabuklarını soyup küp doğranmış domatesleri üzerine ilave edin. Tuzunu ilave edin. Tencerenin kapağını kapatın.
  6. Hiç karıştırmadan kendi suyu ile pişmeye bırakın. Patlıcanlar yumuşayınca bir kere karıştırın. Patlıcanların renkleri dönüp pişince altını kapatın. İster sıcak ister soğuk olarak, yanında bir kase yoğurtla servis edin.
Afiyet olsun..

1 Haziran 2010 Salı

Sebzeli Makarna

Sebzeli Makarna

Aslında yazmak istediğim çok başka şeyler var. Yurdumuzun acı kayıpları çok fazla! Bu konuda ne yazabilir ki insan. Hangi yazılar acıları dindirebilir. Sadece dua ediyorum. Ve biliyorumki haklı haksızın en adil şekilde yargılanacağı ZAMAN gelecek. O zaman benimde soracak hesabım var... Benden evvel anaların, evlatların, babaların soracak hesabı var..

Ne zamandır bekliyormuş bu tarif yayınlanmayı.. Teee Tuz&Biber dergisinin Ocak sayısı için hazırlamıştım. Nihayet bunuda yayınlayarak Tuz&Biber'deki tüm tariflerimi sayfamda da yayınlamış oluyorum. Bunun gibi sırada bekleyen Lezzet ve Leziz dergisinin tarifleride var.. Onlarda sırada gelecek.. Sayfamın yan tarafında bunları "Dergi Tarifleri" Başlığı altında ayırdım. Böylece dergilerde çıkan tariflerime erişmeniz kolay olur ;)

Malzemeler
  • 1 adet patlıcan
  • 1 adet havuç
  • 1 adet kırmızı biber
  • 1 adet yeşil biber
  • 1 çay bardağı zeytinyağ
  • ½ paket makarna
  • Tuz
  • Çedar peyniri (veya parmesan)
Yapılışı
  1. Makarnayı bol tuzlu suda haşlayın. Suyunu süzün ama dökmeyin. Sebzelerin pişmesi için kullanılacak.
  2. Tüm sebzeleri küpler halinde doğrayın.
  3. Derince bir tavada eğer varsa wok ta zeytinyağını kızdırın.
  4. Kızgın yağa önce havuçları atın. Yumuşayana kadar kızartın. Sonra biberleri de aynı şekilde yumuşayana kadar kızartın. Patlıcanları en son ekleyin. Tüm sebzeleri kızarana kadar wokta yüksek ateşte pişirin.
  5. Kızaran sebzelerin daha iyi pişmesi için makarnanın haşlama suyundan iki kepçe ilave edin.
  6. Dişe gelir kıvama gelen makarnayı sebzelere ilave edin.
  7. Sebzelerle beraber harlı ateşte yalnızca 2-3 dakika çevirin.
  8. Sıcak olarak üzerine bol miktarda çedar peyniri rendeleyerek servis edin.
Afiyet olsun…
Blog Widget by LinkWithin