90 küsür yaşında bir amcaya sormuşlar;
- Eee amca bu kadar zaman yaşadın ne gördün ne öğrendin?
- Aman yavrum, şu kapıdan girdiiim, şu kapıdan çıkıyorum..
Evet bu kadar basit bu kadar kısa.. Aslında zaman diye bir kavram yok. Yaşadığımız an var. Sadece bir an.. Göz aç ve kapa.. işte hepsi bu..
Henüz daha yeni
1.yaş gününü yazıyordum paşamın, bırakın yaşgününü daha
doğumunu yeni yazdım.. ya onu da bırakın daha ben hamile olduğumu yeni öğrendim.. gün gelecek o anlarıda görebilirsem paşam okullu oldu diyeceğim, hatta mezun oldu.. belkide asker oldu.. Sonra O diyecek annem ne güzel şeyler yazmış ah yaşasaydı da gene yazsaydı... ve bu devran böyle dönüp duracak..
İşte bu yüzden seviyorum blog yazmayı, en azından dönen devranda bir yazı bırakıyoruz arkamızda.. Hani söz gider yazı kalır hesabı..
Paşam koca delikanlı oldu benim gözümde ama henüz çok başında hayatın. Ancak o kadar hızlı geçiyor ki zaman... Nefesim yettiğince her doğumgününü yazacağım oğlum senin sen merak etme.. İnsanlar, yahu ne uğraşıosun bu kadar desede, senin her anında yanında olacağım.. Yaradan izin verdikçe..
Çok mu duygusallaştım gene.. Annelik beni iyice sulugözlü yaptı, şen şakrak bi yazı yazmam gerekirken bir anda dökülen kelimelere bak.. Hemen toparlıyalım, olayı başa alayım :D
Efeennniiimmmmmm.... paşamın 2.yaş gününü kutladık pazar günü.. En can sevgilimin günüydü benim için sevgililer günü :D. Her zamanki gibi
Mügeciğimle yoğun geçen bir planlama safhasından sonra, Beyzamla beraber sabaha kadar güle oynaya hazırlandı herşey.. Hatta gecenin 3ünde hasretime dayanamayan paşamın babasıyla atölyeye gelmesi bile normalde bizi kızdırsada o gece epey güldürdü... Heleki O'nun kapkekleri gördüğünde o saatte bile " aaaaaaaaaaaaa.... " diye gülmesi :D
Harika bir doğum günü hatırası daha eklendi anı defterine.. İşte bu doğum gününden arta kalan kareler...
Her zamanki gibi canım kayınvalidemin hazırladığı nefissss, yok nefis kelimesi yeterli gelmiyor, olağanüstü nefis rumeli börekleri.. İkisi de el açması ikisi de kat be kat.. kıyır kıyır... çıtır çıtır.. Ispanaklı ve Pırasalı rumeli böreği.. Merak etmeyin yapılışını kameraya aldım. Kısmetse en uygun zamanda yayınlayacağım :D Artık bunlardan mahrum kalmak olmaz :D
Elbette olmazsa olmaz Kadim usta.. Artık ustamı bilenler bilir.. Onsuz bir ziyafet düşünülemez. Bu sefer ustamı çok yormadım. Bi dahakine yüzüm olsun dedim :D Zeytinyağlı yaprak sarması, lahana sarması ve biber dolması menüdeki tuzlu lezzetlerde en çabuk tüketilenlerden. Birde şişe geçirilmiş mini mini köfteler. Hem servisi şık hemde tadı lezzetli.. Ayrıca doyurucu..
Menüde olmayan ama son anda elbirliği ile hazırlanan canım ablam ve
Müge'min eseri tavuklu cevizli makarna salatası.. Eee bu kadar karbonhidratın yanında yeşillik olmazsa olmaz. Birazda bağırsakları çalıştıralım. Tavuklu mısırlı salata.. Hani içindeki mayonezi saymazsak aslında en hafif ikram buydu sanırım :D:D
Benim ve tüm davetlilerin favorisi özellikle şenlikli çocuk partilerinde bir numaralı tercihim
bon bon kurabiyeler! Bu sefer çikolatayı çok ufak doğramayınca renkleri daha beyaz oldular ama lezzet.. işte ooo her zamanki gibi ha-ri-ka! Servisi daha kolay sunumu daha şık olsun diye tek tek porsiyonlara ayırdığım meyve soslu tavuk göğsüde, hani bu kadar çikolata yeter birazda sütlü tatı yiyelim canım, diyenler için.. Tarifini vereceğim inşaAllaah!
Mügeeeciimin harika tepsi keklerii... Bir tanesi limonlu ve vişneli. Hafif ama tatlı, ferah ve lezzetlii.. Diğeri meşhur havuçlu kekin yepyeni versiyonu. Çok yakında okursunuz onuda sayfasında :D Kakaolu havuçlu tepsi keki.. Son 3 dilimi hala saklıyorum. yedirmeyeceğim kimseyeeee...
Bu aralar kendimi aştığım bir konu. Cheeesseecaakkee :D:D:D sevgili bebişimin dediği gibi artık gözüm kapalı yapıyorum sanırım bu peykekleri. İşte bu da
Lezzet dergisi için hazırladığımın fındıklı versiyonu. Bu sefer tabanındaki ve üstündeki fındıklar çikolatalı peykeke olağanüstü bir aroma verdiler.. sen neymişsin be fındık..
Veee elbette herkesin beklediği son lezzet.. Pastaaaa :D İşte bunun yazısı başlı başına bir hikaye olarak
Özel Pastam'da... Palyaçodan vazgeçemeyince bu sefer orjinal birşey yapıp pastanın tamamını bir palyaçoya dönüştürdüm. Her aşamasında kahkahalar olunca bu palyaçoda pek bi sevimli oldu yahu.. Palyaçonun takım arkadaşları portakallı tarçınlı süslü kurabiyeler ve browni kıvamında kakaolu kapkeklerde seyretmeye değerdi.. Zaten bunları apayrı bir masada sergiledim.. ve her çocuk hepsini tek tek inceledi ve parmakladı :D
Hani olurda merak etmişsinizdir yahu bu paşa ne kadar büyüdü diye.. İşte kuzum karşınızda azimle objektife bakmayı reddettiği için onu siz böyle profilden takip edin şimdilik. Yakaladığımda gözlerinide çekeceğim inşaalllah... Kuzum sevimli papyonuyla elbette günün kahramanıydı..
Özellikle kapkeki itinayla kağıtlarından ayırıpta hapır hupur yemesi işte benim görmeyi beklediğim sahne...
Bitanem biricik paşam, herşey senin içindi.. hani gün gelirde bu satırları okuyacak zamana geldiğinde annem benim için neler hazırlamış der beni güzel yad edersin diye.. Nice yaşların da nice güzellikler hep seninle olsun.. O güzel gözlerinin içi hep gülsün, o candan sarılışın hiç eksik olmasın.. Seni ne kadar sevdiğimi, bu yüreğin seni nasıl sevdiğini, anlatmaya iki kelime asla yetmez... Rabbim senden razı olsun bitanem! O seni seçilmiş kullarından etsin..
Unutmadan peçete detayı ve dostlarımıza yolladığımız davetiyeyide yazıya eklemeliyim.. (davetiyede özel pastam atölye diye belirtilsede doğumgünümüz evde oldu. artık atölye fotoğrafları daha sonra...)