29 Eylül 2008 Pazartesi

Hayırlı Bayramlar


Ben bayram öpücüğümü aldım, sıra sizde...

Herkese sevdikleriyle geçirecekleri sıcacık bir bayram dilerim.

HAYIRLI BAYRAMLAR

26 Eylül 2008 Cuma

İlk İftar Daveti

2008 İlk İftar Daveti

Biliyorum biliyorum biraz geç kaldım bu sofraları yayınlamakta. Ama gerçekten bahanem var. Cır cır cırlayan pır pır pırlayan ve hiç yerinde durmayan bir oğlum var. Ondan fırsat bulduğumdaysa zaten misafir ağırlıyor sofralar kuruyorum. Eeeee haliyle anca birikiyor birikiyor sofralar ve böyle peşpeşe yayınlanabiliyor. Yaa canım geç kaldım diye illaki bir sonraki Ramazan'ı beklemeniz gerekmiyor ki bu sofraları kurmak için. İftariyelikleri çıkarın işte size harika menüler :) Ramazan'ın ilk iftar daveti ablamlar, kardeşim ve kuzenime verdim. Aslında insan ailesini çağırdımı daha rahat eder ama sözkonusu bizim aile olunca biraz daha özen göstermek gerekir. Çünkü bizim aile öyle çıtı pıtı insanlardan oluşmuyor. Biraz kallavice irice insanlardan meydana geliyor. Ortalama boy 1,75 m'ken ortalama ağırlığı siz hayal edin :). İşte bizimkilerin en azından birazcık midelerini bastıracak iftar menüsü...

İftar Menüsü
** Tarifleri sırayla yayınlayacağım o zamana kadar siz sofra fotoğrafı ile gözlerinizi bayram ettirin.

Zengin İftar Sofrası

zenginiftar2008_1

Ramazan'ın son haftasında evimdeki davet sayısıda menülerdeki zenginlikte gerçekten arttı. Epey bereketli bir Ramazan geçirdik hakikaten. Bu sofrada çok sevgili arkadaşlarım için hazırlanan sofralardan biri. İşyerinden arkadaşlarımın Paşam doğduğundan beri ha geldik geleceğiz derken Ramazan'ı da bahane edip iftara gelmeleri hem evimize hemde soframıza ayrı bir keyif kattı. Sencer'imin kucaktan kucağa gezerken ki keyfinden bahsetmeme gerek yok herhalde. Tüm ilgi odağı kendisi olunca uyumamak için direndi durdu. Sonunda bayılmış bir vaziyette uyudu kaldı. Sürekli yemeklerimin methini duyupta çok ender tatma fırsatı yakalamış oldukları için tüm marifetlerimi sergiledim bu sefer. Ve gerçekten de çok zengin bir menü ortaya çıktı.

İftariyelikler
İftar Menüsü


*** Tüm tarifleri sırayla yayınlayacağım. Şimdilik menünün tadını çıkarın. :)

Reis'le İftar :)

reisleiftar2008

Şimdi başlığa bakıpta yahu bu reisde kim diyorsunuz tabii. Hemen anlatayım. Ablamla aramızdaki yaş farkı 1 olduğundan, hatta ve hatta 353 gün olduğundan dolayı ikiz gibi büyüdük. Haliyle arkadaş gruplarımızda hep ortak oldu. İşte ablamın en yakın arkadaşları arasındaki lakabı "Reis"dir. Bunun nedeni, ablamın hakikaten bulunduğu ortamda reis olmasındandır. Öyleki üniversitedeyken, ki ben ablamla aynı üniversitede okudum, benim bir kaç arkadaşımın yaşının ablamdan büyük olmasına rağmen O'nun duruşu, hal ve tavrı nedeniyle ablama benim gibi "abla" derlerdi. Hani olurda ablamla aynı ortama girerseniz eminim sizde ister istemez onu reis kabul edersiniz. Eee bende Ramazan münasebetiyle hazır ablam İstanbul'dayken, O'nun grubu iftara almıştım. Şimdi bu sofrayı yayınlamamak olmazdı. İşte bu güzel sofrada "Reis"imiz ve saz arkadaşları için hazırlandı :))

reisleiftar2008_2

İftar Menüsü
*** Tüm tarifleri sırayla yayınlayacağım. Şimdilik menünün tadını çıkarın. :)

23 Eylül 2008 Salı

Tavuklu Tarhana Çorbası

Tavuklu Tarhana Çorbası by Yasemin MutfaktaTarhana çorbası bizim ailede en çok sevilen ve yaz kış demeden en çok tercih edilen çorbadır. Rahmetli babaannemin evinde her sabah tarhana çorbasının kokusuyla uyanırdık. Yüzyılın klasiği tarhana çorbası tarifimde zaten güzel güzel anlatmışım babaanneciğimi. Annemlerde tarhana çorbası sıklıkla tavuklu yapılır aslında. Ama ben bu halini ilk kez yaptım. Bundan sonrada başka halini yapmayı düşünmüyorum. Sizde denedikten sonra benimle aynı fikirde olacaksınız eminim. Öncelikle kesinlikle taze tavuk suyu kullanmanızı öneririm.
Taze Tavuk Suyu'nun hazırlanması:
Bunun için yapılması gereken çok basit. Bir bütün tavuk alın kocaman bir tencerede bol suda haşlayın. Ben suyuna tuz veya baharat eklemiyorum. Ama isterseniz karabiber, tuz ve arzu ettiğiniz taze otlardan da ekleyebilir kullanmadan önce süzebilirsiniz. Sonra tencereden tavuğu çıkarıp didik didik parçalayın. ( Bu arada her damak tadına uymadığı için derisini ayırıp atabilirsiniz. Ama ben çorbada da pilavda da derisini kullanırım. Yemeğe ayrı güzellikte bir lezzet katar. Ancak yemeden ayırırım :D). Didiklediğiniz parçaları yemeklerde veya salatalarda kullanabilirsiniz. Ya da buz dolabı poşetinde kullanana kadar dondurabilirsiniz. Tencerede kalan tavuk suyunu kullanacağınız kadarını kullanıp kalanı silikon buz kalıplarına ya da benim gibi minik minik uğraşamam derseniz silikon 12'li muffin kalıbına boşaltıp buzluğa atıyorsunuz. Donduktan sonra kalıptan çıkartıp buzdolabı poşetlerine koyabilir yemeklerinizde kalıp kalıp kullanabilirsiniz. (Teşekkürler Mügeciiiimmmmmmm :))


Malzemeler
  • 3 tepeleme yemek kaşığı tarhana
  • 2 su bardağı tavuk suyu (Eğer tavuk suyunuz yoksa bulyon kullanabilirsiniz. O zaman soğuk suyun miktarını 2 bardak arttırın)
  • 2 su bardağı soğuk su
  • 2 adet sivri biber
  • Tereyağ
  • Zeytinyağ
  • Tuz
  • 1 su bardağı kadar haşlanmış ve didiklenmiş tavuk eti
  • 3 diş sarımsak
Yapılışı
  1. Sarımsakları halkalar halinde doğrayın. Biberleride aynı şekilde. Tencerede az tereyağ ve zeytinyağında biber ve sarımsağı kavurun. Çok fazla yağ eklemeyin tavuk suyunda da yağ oldukça var çünkü.
  2. Tencereye soğuk suyu ve tavuk suyunu ilave edin. Tarhanayı serperek ekleyin. Kaynayana kadar sürekli karıştırarak pişirin. Tuzunu da ilave edin. Eğer kıvamı duru geldiyse başka bir kasede bir kaşık daha tarhanayı kaynar suda eriterek ilave edebilirsiniz. Yok çok koyu geldiyse bu sefer kaynar su veya tavuk suyu ilave edebilirsiniz.
  3. Kaynamaya başlayınca didiklediğiniz tavuğu tencere atın. Biraz karıştırın bir iki taşım kaynattıktan sonra tamamdır. Üzerine nane serperek veya sade bir şekilde servis edebilirsiniz.
Afiyet olsun...

22 Eylül 2008 Pazartesi

Hünerli İftar Daveti :)

Hunerli Iftar 2008

Ramazanın son haftasına girdik. Su gibi akıp geçen bu ramazanda evimizde çok güzel iftar sofraları kuruldu kaldırıldı. Ancak iftarın telaşından olsa gerek bir türlü sofraları fotoğraflamak nasip olmadı. Birde hem sofrayı kur hem yemekleri sıcak sıcak hazırla hem paşanın keyfini yap hem de hazırladıklarını herkes sofraya oturmadan güzelce fotoğrafla!! Bu işlerini hepsinide bir başıma yapmaya kalkınca maalesef size güzel sofralarımın görüntülerini fotoğraflayamadım. Ama Cumartesi günü ağırladığım misafirler fotoğraf konusunda hassas ve anlayışlı, bir okadar da yetenekli ve becerikli olunca artık bu sofrayı yayınlamak farz oldu. E başlıktan da tahmin edeceğiniz üzere Cumartesi günü sevgili Hüner ailesi iftarımızda bize eşlik ettiler. Ne de güzel yaptılar. Harika bir gün geçirdik beraber ve bol bol da fotoğraf çektik. Daha doğrusu beyler çekerken biz Müge'yle dizi seyrettik :D Hüner ailesinin beyefendisi ve benim sevgili eşimin ortak keyfinin fotoğrafçılık olması sayesinde ben ve Müge sadece yemekleri uygun servislere yerleştirdik ki güzel poz versinler.

iftariyelikİftar Menüsü











Köfte hariç mevcut menüden güzel bir fotoğraf karesi..

Hunerli Iftar2008 by Yasemin Mutfakta

*** Tüm tarifleri sırayla yayınlayacağım. Şimdilik menünün tadını çıkarın. :)

18 Eylül 2008 Perşembe

Sencer Paşa Mutfakta

Efenim gördüğünüz üzere paşamızda annesinden sonra mutfağa girdi. Artık malum sadece anne sütü bizimkini doyurmaya yetmiyor. E bizde ne yapıyoruz kahvaltısından çorbasına , muhallebisinden yoğurduna doyuruyorda doyuruyoruz beyimizi. Kitaplarda dediğine göre bebişlerin mama sandalyesinde beslenmesi ve kendi kendini beslemesine teşvik edilmesi gerekiyormuş. E bende bunu bi deniyeyim dedim karşıma bu görüntüler çıktı. Yani aslında beslenen sadece paşam değil aynı zamanda masası, önlüğü ve hatta kıyafetleri bile mamanın tadına baktı. Haa bu arada ellerine bulaşan mamanın kaşlarında kirpiklerinde ve hatta saçlarındada yer aldığını söylemesem olmaz. Her mama saatinden sonra lavabonun altına kafasını sokarsanız bence sorun yok ki ben öyle yaptım. Ama derseniz ki yahu çocuk her mamadan sonra yıkanırmı o zaman siz yinede ona bulaştırmadan kaşıkla besleyin derim. He hee..
Artık paşamı mutfakta sandalyesine oturup bende yemeklerimi rahat rahat yapabiliyorum. Bu arada O'da eline verdiğim içinde mama olmayan kapkacakla tam tum sesler yapıyor.. Ne kadar güzel müzik eşliğinde yemek hazırlamak :) Herkese şiddetle tavsiye ederim...

8 Eylül 2008 Pazartesi

Zeytinezmeli Çörek

Zeytinezmeli Çörek by Yasemin Mutfakta
Hamur işleriyle daha doğrusu hamur yoğurup şekillendirmeyle aram hiç iyi olmamıştı bu tarife kadar. Halen mayalı hamurlarda pek başarılı olduğumu söyleyemeyeceğim ama herşey sırayla. Önce şu normal hamurlarla aramı düzelttim sırada mayalılar var :). Bu tarifi sevgili Acemi Şef Esra'da görmüştüm. Daha gördüğüm gün zeytin ezmesini alıp dolabıma koydum hemen yapmak için. Ama teee kaç ay sonra nasip oldu yapmak. Ee bu arada dolapta bekleyen zeytin ezmeside ekmeğe sürünüp yenilmek suretiyle tükendi tabiki. Zaten o kadar beklemiş malzeme kullanılmaz değil mi? Tazesi daha makbuldür. Bu çörek kahvaltıda, sahurda, iftarda veya ikindi çayında harika oluyor. Ben kendi uyguladığım halini yazayım ama detaylı resimler ve güzel anlatımı için sizi sevgili Esra'nın sayfasına yönlendiriyorum.

Malzemeler
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 250 gr margarin
  • 1 paket (8gr) kabartma tozu
  • 2 yumurta (1 tanesinin sarısını üzerine sürmek için ayırın)
  • 3/4 su bardağı yoğurt
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı toz şeker
  • Aldığı kadar un (Ben 3,5 su bardağı kullandım)
  • Zeytin ezmesi veya ajvar (Her ikiside harika oluyor. Ajvar bir çeşit ezme. Patlıcan ve biberden oluşan.)
Yapılışı
  1. İyice yumuşamış margarin, sıvıyağ, yumurta ve yoğurt derince bir yoğurma kabında çırpma teli veya el ile birbirine karıştırılır. Kabartma tozu, tuz ve şekerde karışıma ilave edilir.
  2. Un yavaş yavaş ilave edilerek kulak memesi kıvamında (unutmayın temiz olan eliniz kulağınızın memesini tutsun ki kıvamı kaçırmayın :P) hamur elde edene kadar yoğrulur. Aslında biraz daha yumuşak da olabilir. O zaman daha kıyı kıyır bir çörek oluyor.
  3. Elde edilen hamur ister ceviz ister limon büyüklüğünde bezelere bölünür. Ben bir seferinde büyük bir seferinde küçük çörekler yaptım. İtiraf etmek gerekirse küçükler daha sevimli ve lezzetli oldular. Tek lokmalık daha keyifli.
  4. Bezeleri uzun dikdörtgen şeklinde açın. Bir spatula yardımıyla iç malzemenizi hamura sürün ve uzun kenarında başlayarak rulo yapın. Kendi etrafında 1-2 kere döndürün. Ruloları ipe düğüm atar gibi düğümleyin. Detaylı resimler için Esra'nın sayfasına bakmanızı şiddetle öneririm.
  5. Yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine düğümleri dizin. Üzerine ayırdığınız yumurta sarısını sürün. Üzerlerine ister çörek otu, ister haşhaş tohumu, ister biberiye (özellikle tavsiye ederim) isterseniz de ayçekirdeği serpiştirin. 190 derece fırında üzerleri hafif pembeleşene kadar pişirin.
Afiyet olsun....

4 Eylül 2008 Perşembe

Zencefilli Muzlu Kek

Zencefilli Muzlu Kek by Yasemin Mutfakta
Gelecek gelecek dedim koca yazı devirdim ve tarif bir türlü gelmek bilmedi. Artık bu sisteme bir çeki düzen vermenin zamanı geldi de geçiyor bile. O nedenle bu sefer önceliğim gelecek tarifimi getirmek :) Her ne kadar ramazan için önce sıcak bir çorba tarifi vermek istesemde onu bir sonrakine ertelemek en iyisi. Hem baktım da herkes çorba tarifi vermiş ama benim oruçluykem aklıma ilk gelen şey acaba tatlı olarak ne yesem olur. Sanırım bu tatlı düşkünlüğüm iyi sonuçlar doğurmayacak ilerde ama aklımda kalacağına midemde kalsın diyor ve bu harika kekin tarifine geçiyorum :)
Tarif tüm yaz boyunca favorim olan ve halen olmaya devam eden "Dünyanın en güzel tatlıları" kitabından. Ben elimdeki malzemeye göre biraz değişiklik yaptım.

Malzemeler
  • 1 + 3/4 su bardağı un
  • 1 paket kabartma tozu
  • 2 tatlı kaşığı rendelenmiş taze zencefil
  • 4 yemek kaşığı toz şeker
  • 75 gr margarin
  • 6 yemek kaşığı bal
  • 1 adet çırpılmış yumurta
  • 3 adet muz
Yapılışı
  1. Şeker, bal ve yağı bir sos tenceresinde eritin. Kenara ılınmaya bırakın.
  2. Muzları iyice ezdikten sonra çırpılmış yumurta ve zencefille beraber karıştırın.
  3. Un ve kabartma tozunu beraber eleyin.
  4. Hepsini birbirine karıştırın. 1 dakika kadar çırpın. Çok çırpmanıza gerek yok. Ben tel çırpıcı ile karıştırdım. Mikser dahi kullanmadım. İster dikdörtgen isterseniz yuvarlak 23cm lik yağladığınız kek kalıbına boşaltın.
  5. 160 derecede önceden ısıttığınız fırında 45-55 dakika pişirin. Kürdanı ortasına batırdığınızda temiz çıkıyorsa pişmiş demektir. İlk 30 dak kesinlikle fırının kapağını açmayın.
  6. Az miktar pudra şekerini su ile karıştırıp koyu kuvamda bir sos elde edin. Pişen keki soğuduktan sonra baklava dilimleri halinde dilimleyip bu sos ile süsleyip servis edebilirsiniz. Pudra şekeri keke ayrıca tat kattığı için eğer çok tatlı sevmiyorsanız hiç süslemeden ikram edebilirsiniz.
Afiyet olsun....

Zencefilli Muzlu Kek by Yasemin Mutfakta

Blog Widget by LinkWithin